Economic Update

Published 24 Jul 2015

Türkçe

Ground is set to be broken in late summer on a $10bn pipeline that will carry Azeri natural gas to Turkey and on to Europe, as energy security remains a key issue in the region.

In addition to helping Turkey meet its growing energy needs, the Trans-Anatolian Natural Gas Pipeline (TANAP) is expected to reduce European dependence on Russia as a supplier. While some critics believe Turkey could do more to capitalise on its strategic location, the project will nonetheless be instrumental in the country’s efforts to establish itself as an energy gateway.

Onwards and outwards

Construction and pipe-laying are due to begin in August, according to a statement released in mid-June by Tekfen Construction, one of three Turkish contractors tasked with onshore construction of the 1850-km line.

The project is being developed by Turkey’s Petroleum Pipeline Corporation, known as BOTAŞ, which has a 30% stake in the development; the State Oil Company of the Azerbaijan Republic (SOCAR), with a 58% share; and BP, which has a 12% stake. Gas will be carried from Azerbaijan’s offshore Shah Deniz II field in the South Caspian Sea through Georgia and Turkey, traversing 20 of the country’s 81 provinces.

Initial capacity will total 16bn cu metres per year, 6bn cu metres of which will be earmarked for Turkey. TANAP is expected to reach full capacity of 31bn cu metres by 2026, with up to 21bn cu metres available for purchase by Turkey.

The balance will be piped through the 870-km Trans-Adriatic Pipeline (TAP), which will link up with TANAP at Turkey’s border with Greece. From there, TAP will extend to Albania and Italy, running underneath the Adriatic Sea. After making landfall in southern Italy, the gas can be transported to other major European markets.

Plenty of potential

Delivery of Shah Deniz II gas to Turkey is due to begin by June 2018, with the link-up to TAP scheduled for end-2019, according to comments made to Azeri press in May by Saltuk Düzyol, general manager at TANAP Natural Gas Transmission Company.

Moreover, at least 15,000 jobs are expected to be created during the pipeline’s development stage, according to Kenan Yavuz, CEO of SOCAR Turkey, with significant revenues anticipated for both Turkey and TANAP’s shareholders in the years ahead.

“Pipeline and upstream investment made for the Shah Deniz Stage II gas field development have a great potential to create new employment and business opportunities,” Yavuz told Turkey’s state-run Anadolu news agency in early July.

With an estimated 1.2m tonnes of pipes to be laid, there will be significant opportunities for the logistics sector, as well as for companies specialising in construction, services and engineering.

Securing supplies

TANAP’s launch comes amidst concerns that other proposed projects, such as the Russian-backed Turkish Stream pipeline, which plans to ship Russian gas to Europe under the Black Sea via Turkey, could reduce demand for Azeri resources. However, SOCAR’s Yavuz played down these concerns, saying there was room for both projects in the marketplace whilst highlighting what he sees as a key advantage of the Azeri-Turkish venture. “TANAP is the only project which brings not only route but also supply diversity for European end users. In this respect, it is not difficult to say that it has no rivals.”

Sezer Özcan, a faculty member at Hasan Kalyoncu University’s political science and international relations department, agreed that energy security was an important selling point for the project. “The EU is giving a lot of importance to the TANAP corridor because it feels its energy security is threatened by the Ukraine crisis,” he told OBG. “For the safety of its energy resources, the EU wants to turn Turkey into an energy gateway.”

While TANAP will generate many benefits for Turkey, critics argue that Ankara could do more to capitalise on the country’s strategic location when it comes to the energy markets. “Turkey is a cheap corridor, it is not a hub or a distribution centre,” Volkan Özdemir, chairman of the Institute for Energy Markets and Policies, an Ankara-based think-tank, told OBG. “Turkey could have worked smartly to become a gas hub, where, in the Turkey-EU-Russia triangle, [it] could have pushed to become the hub for Euro-Asia gases and become a gas trading centre.”

Özdemir added that had Turkey taken on a greater role in trading, as opposed to just acting as a transit route, its position would have enabled it to set prices and boost earnings. Nevertheless, with energy demand on the rise and reliable supply a security mandate for Europe, the pipeline’s completion will mark a major geostrategic milestone for Turkey.

 

 

Türkiye enerji yarışına hazır

In English

Yaz sonunda, Azeri doğal gazını Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşıyacak 10 milyar dolarlık boru hattı ile rekor kırılması beklenirken bölgede enerji güvenliği hala önemli bir konu olmaya devam etmektedir.

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP)’nın, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamanın yanı sıra Avrupa’nın tedarikte Rusya’ya olan bağımlılığını da azaltması beklenmektedir. Kimi eleştirmenler Türkiye’nin stratejik konumunu daha verimli kullanabileceğini belirtse de, bu proje ülkenin bir enerji ağı geçidine dönüşme çabalarına katkıda bulunacaktır.

İleriye ve dışarıya

Toplam 1850 km uzunluğundaki boru hattını inşa edecek üç şirketten biri olan Tekfen İnşaat’ın Haziran ortasında yaptığı bir açıklamaya göre inşaat ve boru döşeme işleri Ağustos ayında başlayacak.

Projeyi geliştiren Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), aynı zamanda projenin %30 hissesine sahip. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) %58, BP ise %12 hisseye sahip. Azerbaycan’ın Güney Hazar Denizi bölgesinde bulunan Şahdeniz 2 sahasından taşınacak olan doğal gaz, Gürcistan’dan ve 81 ilin 20’sinden olmak üzere Türkiye’den geçecek.

Başlangıç kapasitesi yıllık 16 milyar metreküp olacak ve bunun 6 milyar metreküpü Türkiye’ye tahsis edilecek. TANAP’ın 2026 yılına dek 31 milyar metreküplük ful kapasitesine ulaşması beklenmektedir ve bunun yaklaşık 21 milyar metreküpü Türkiye’ye satış için ayrılacaktır.

Kalan miktar, Türkiye’nin Yunanistan sınırında TANAP ile birleşecek olan 870 km uzunluğundaki Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile taşınacak. Yunanistan’dan sonra TAP, Arnavutluk’a ve Adriyatik Denizi’nin altından geçerek İtalya’ya ulaşacak. Güney İtalya’da yeniden karaya çıkacak olan doğal gaz, buradan diğer büyük Avrupa pazarlarına yol alacak.

Yüksek potansiyel

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı şirketi TANAP’ın genel müdürü Saltuk Düzyol’un Mayıs ayında Azerbaycan basınına yaptığı bir açıklamaya göre Şahdeniz 2’den Türkiye’ye doğal gaz sevkiyatının Haziran 2018’de, TAP bağlantısının ise 2019’un sonunda başlaması beklenmektedir.

Ayrıca SOCAR Türkiye’nin CEO’su Kenan Yavuz’a göre boru hattının yapımı aşamasında en az 15.000 kişilik istihdam yaratılması ve sonraki yıllarda hem Türkiye hem de TANAP paydaşları için önemli gelirler elde edilmesi beklenmektedir.

Temmuz ayı başında Anadolu Ajansı’na konuşan Yavuz, “Şahdeniz 2 doğal gaz alanı için yapılacak olan boru hattı ve doğal gaz çıkarma yatırımları, çok büyük yeni istihdam ve iş fırsatları yaratma potansiyeline sahip.” dedi.

Döşenecek olan tahminen 1,2 milyon tonluk boru ile lojistik sektörünün yanı sıra inşaat, hizmet ve mühendislik üzerine uzmanlaşmış şirketler için de önemli fırsatlar ortaya çıkacaktır.

İkmal güvenliği

TANAP’ın lansmanı, Rusya’nın desteklediği ve Rus doğal gazını Karadeniz’in altından geçirerek Avrupa’ya sevk etmeyi planladığı Türk Akımı boru hattı gibi diğer proje tekliflerinin yanında Azeri kaynaklara talebi azaltabileceği endişesiyle yapıldı. Ancak bu endişeleri yersiz bulan SOCAR Türkiye CEO’su Yavuz, pazarda iki proje için de yer olduğunu söyledi ve Azeri-Türk girişiminde önemli gördüğü başlıca avantajları vurguladı. “TANAP, Avrupa’daki son kullanıcılara sadece yeni rotalar değil aynı zamanda ikmal çeşitliliği de sunmaktadır. Bu açıdan TANAP’ın rakipsiz olduğunu söylemek zor değildir.”

Hasan Kalyoncu Üniversitesi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi Sezer Özcan, enerji güvenliğinin projenin kabul edilmesinde önemli bir kilit noktası olduğunu belirtti. OBG’ye konuşan Özcan, “Ukrayna krizinden dolayı enerji güvenliğinin tehdit altında olduğuna inanan AB, TANAP koridoruna büyük önem vermektedir.” dedi. “Enerji kaynaklarının güvenliği için AB, Türkiye’yi enerji geçidine dönüştürmek istiyor.”

TANAP, Türkiye için birçok fayda sağlayacak olsa da, eleştirmenler, enerji pazarları söz konusu olduğunda Ankara’nın ülkenin stratejik konumundan daha fazla yararlanabileceğini savunmaktadır. Ankara merkezli Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü’nün başkanı Volkan Özdemir, OBG’ye “Türkiye ucuz bir koridor, bir dağıtım merkezi veya üssü değil.” diye konuştu. “Türkiye akıllıca hareket ederek bir doğal gaz dağıtım ağına dönüşebilirdi; Türkiye-AB-Rusya üçgeninde Avrasya doğal gazının ana istasyonu olmak için çabalayabilir, doğal gaz ticaret merkezi olabilirdi.”

Özdemir, Türkiye’nin yalnızca transit güzergahı olarak hareket etmek yerine ticarette daha büyük bir rol üstlenmiş olsaydı konumu sayesinde fiyatları belirleyebileceğini ve kazancını artırabileceğini de sözlerine ekledi. Ancak artan enerji talebi ve güvenilir ikmalin bir AB direktifi olması nedeniyle, botu hattının tamamlanması Türkiye için önemli bir jeostratejik kilometre taşı olacaktır.